Bu Blogda Ara

29 Haziran 2025 Pazar

Nebi Arkadaşımızdır. 🌿





 “Nebi Arkadaşımızdır” Evet doğru duydunuz Bu yazı; “sâhibukum” (arkadaşınız) ifadesiyle başlayan Necm 53:2, “içinizden bir elçi geldi” diyen Tevbe 9:128, ve "ben de sizin gibi bir beşerim" diyen ayetleri temel alarak nebî anlayışını yüceltmeden, uzaklaştırmadan değerlendirir.


---

🌿 Nebi Arkadaşımızdır

Kur’an’da Nebî Figürü ve Yakınlık Temsili

1. Giriş: Uzaklaştırılan Peygamber, Yabancılaştırılan Mesaj

Peygamber anlayışı, tarih içinde çeşitli inanç sistemlerinin etkisiyle “ulaşılmaz kutsal şahsiyet” haline gelmiş, nihayetinde halktan koparılmıştır. Oysa Kur’an’ın ortaya koyduğu peygamber tasviri, halkının içinden, onlarla birlikte yaşayan, acılarını paylaşan, yük taşıyan, “arkadaş” bir insandır. Bu yazı, Kur’an’da geçen "sâhibukum = arkadaşınız" ifadesi üzerinden, nebinin konumunu, topluma yakınlığını ve mesajın güvenilirliğini tartışmayı amaçlar.


---

2. Kur’an’da “Sâhibukum” İfadesi: Birlikte Yaşanmışlık Tanıklığı

Kur’an, özellikle Mekke müşriklerine hitap ederken Hz. Muhammed için şu ifadeyi kullanır:

“Sizin arkadaşınız sapmadı ve azmadı.”
(Necm 53:2 — مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوَىٰ)



Bu ayette geçen “sâhibukum” kelimesi “yakın dost”, “birlikte yolculuk edilen kimse”, “arkadaş” gibi anlamlar içerir. Bu ifade, Mekkelilere hitaben, onunla çocukluktan beri yaşayanlara söylenmektedir. Yani Kur’an, peygamberi tanıtmak için onun resmî unvanlarını değil, halkla kurduğu samimi ilişkiyi ve onlarla yaşanmış hayatı öne çıkarır.


---

3. Nebî Bir Arkadaştır: Dışardan Değil, İçerden Gelen

Pek çok ayette elçilerin halkın içinden seçildiği özellikle vurgulanır:

“İçinizden öyle bir elçi geldi ki; sizin sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir, size çok düşkündür. Müminlere karşı şefkatli ve merhametlidir.”
(Tevbe 9:128)



“Ben ancak sizin gibi bir beşerim. Bana, ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyediliyor.”
(Kehf 18:110)



Bu ayetlerde görüldüğü gibi, nebi:

Toplumun içinden biri,

Onların acısıyla sarsılan bir dost,

Onlara yük olmayan, yük taşıyan biridir.



---

4. Dostluk Bağı: Güven, Ahlak ve İstikamet

“Arkadaşınız sapmadı” vurgusu, hem ahlaki güvenilirlik hem de istikamet teması taşır. Mekkeliler onu “el-Emin” (güvenilir) olarak tanıyorlardı. Kur’an, bu güven ilişkisini canlı tutarak şöyle der:

“Size vahyedilene uyun. O sapmamıştır, azmamıştır. O kendi hevasından konuşmaz; söyledikleri ancak kendisine indirilen bir vahiydir.”
(Necm 53:2–4)



Burada:

Onun sözü vahiyden ibarettir.

Hevâsından (kişisel arzu, sapma) konuşmaz.

Söyledikleri güvenilirdir çünkü sizin arkadaşınızdır.



---

5. Peygamberliğin İnsanî Yüzü: Yalnızlaştırmadan Anlamak

Kur’an’da nebi; toplumdan kopuk, yüceltilmiş bir heykel değil; ağlayan, üzülen, korkan, sorgulayan, zaman zaman yalnızlık hisseden bir insan olarak anlatılır. Hatta Kur’an şöyle der:

“Andolsun, senden önce gönderdiğimiz elçiler de elbette yemek yerlerdi ve çarşılarda dolaşırlardı.”
(Furkan 25:20)



Bu ayetler, elçiliğin yalnızca mesaj taşımak değil, aynı zamanda bir hayat biçimini paylaşmak olduğunu gösterir.


---

6. Sonuç: Uzaklaştırma Değil Yakınlaştırma

Kur’an’ın sunduğu nebî modeli; toplumun içinden, onunla yaşayan, halkı için çırpınan bir yakın dost ve güvenilir yol arkadaşıdır. O, göklere çıkarılan değil, yeryüzünde yük taşıyan biridir.

“Nebiler bizim arkadaşlarımızdı. Onlar gibi düşünmeye, onlar gibi yürümeye ve onların taşıdığı emaneti omuzlamaya çağrılıyoruz.”




---

🔚 Vurgulu Son Söz:

“Sâhibukum” ifadesi, peygamberi yüceltmeden yüceltmenin; onu tanrılaştırmadan sevmenin Kur’anî formülüdür. Çünkü arkadaş kutsanmaz, anlaşılır; arkadaşın sözüne itimat edilir, yükü paylaşılır.”


---

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder