Bu Blogda Ara

28 Mayıs 2025 Çarşamba

Din Baronları "Ayetleri etkisiz kılmaya çalışanlar"


Kur’an’da geçen “ayetlerimizi etkisiz kılmak” (Arapça: يُعَاجِزُونَ فِي آيَاتِنَا veya benzeri kalıplar) ifadesi, lafzen “ayetlerimize karşı acziyet oluşturmaya çalışmak” anlamına gelir. 

Ancak bu ifadenin mecazî ve bağlamsal anlamı daha derindir. 



Ashâb ve Fil: Kur’an’da Eski Kavimlerin Toplumsal Gücü Üzerine Temsili Bir Okuma

Bu çalışma, Kur’an’daki “eski kavimlerin helakı” temasını, "ashap" (arkadaşlar, aynı çizgide olanlar) benzetmesiyle toplumsal yapılarına ve "fil" (güç, heybet, kibir) temsiliyle kudret iddialarına odaklanarak ele alır. Özellikle Fil Suresi ekseninde şekillenen bu analiz, Kur’an’ın kıssaları anlatmadaki pedagojik ve sembolik yönüne ışık tutmayı amaçlar.






UYARI / HATIRLATMA

Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

27 Mayıs 2025 Salı

Bozuk İnançlar ve Ahlaki Zaaflar

Bazı bireylerde ya da topluluklarda gözlemlenebilen ahlaki zaafların veya bozuk inanç temelli davranışların, dinî öğretilerin yanlış anlaşılması ya da saptırılmasıyla bağlantılı olduğu tespit edilebilir. Bu çerçevede, özellikle geleneksel Sünni, Şia, vahhabi vb. yoldan çıkaran hiziplerin bazı popüler yorumlarında rastlanan ve Kur’an merkezli yaklaşımla çelişen bazı bozuk inançları şöyle listeleyebiliriz:




















Karanlıkta Kalan Adalet: Zulmün Anatomisi Kur’an’a Göre ⚔️

Kur’an’a göre “zâlim” kavramı, hem etimolojik kökeni hem de Kur’an’daki kullanımları açısından çok katmanlıdır. Aşağıda bu kavramı hem kelime anlamı hem de Kur’an bağlamındaki kullanımı ile detaylı analiz edelim:



Yetime Baktın mı? Kur’an’da Salât ve Sosyal Vicdan


Kur’an’daki ibadet kavramı, sosyal ve ahlaki sorumluluklarla iç içe geçtiği anlayışa dayanır. Kur’an’da namaz (salât), sadece bireysel bir ritüel değil, kişinin toplumsal duruşunun, adalet ve merhamet temelinde şekillenip şekillenmediğinin bir göstergesi olarak ele alınır. 



26 Mayıs 2025 Pazartesi

İnce Hat; Rāʿinā Demeyin, Unẓurnā Deyin


“Rāʿinā Demeyin, Unẓurnā Deyin” — Kur’an’da Sözcük Seçiminin Ahlaki Bağlamı

Dil ve Ahlak Arasındaki İnce Hat




"Sen neden aldandın?"

"Seni Neyle Aldattı?" – Kur’an’dan Sarsıcı Bir Ders

"Ey insan! Seni, kerem sahibi Rabbin hakkında aldatan nedir?"
(İnfitâr, 82:6)

İnsanın Kendisine Karşı Tanıklığı

Unutulmuş Şahitlik: İnsanın Kendisine Karşı Tanıklığı




İbrahim Nebî’nin Hanîfliği

Hanîf olmak, Kur’an’ın birçok yerinde geçen ve özellikle İbrahim peygamberle özdeşleştirilen bir kavramdır. Kelimenin kökü ve Kur’an’daki bağlamları incelendiğinde şu anlamlar öne çıkar:



Lânetli Ağaç ve Fitne Rüyası 🌳

 İşte İsrâ Suresi 60. ayeti, "Beytü’l-Atîk", "şecer", "cennet" gibi temsilî sahneler ile ele alacağız.



24 Mayıs 2025 Cumartesi

Bahçe Sahipleri Kıssası 🌄

"Bahçe Sahipleri Kıssası: Vahyin Işığında Medeniyet, Adalet ve Paylaşımın Kıssası"




Kur’an’da ‘İblîs’ değil ‘Şeytan’la mücadele


Kur’an’da Şeytan: Bir Kişilik Değil, Bir Sistem Olarak Sapma Mekanizması


İblîs’in düşüşünden sonra başlayan epistemolojik sapma süreci ve “şeytan”ın Kur’an’daki çok katmanlı temsilleri






Kur’an’da şeytan, genellikle soyut bir “kötülük kaynağı” ya da insanları saptıran bir varlık olarak anlaşılmıştır. Oysa Kur’an’da şeytan çoğu zaman görünmeyen bir varlık değil, duyulabilir, konuşabilir, söz verebilir, dost edinilebilir ve hatta insan biçiminde zuhur edebilir bir güç olarak sunulur. Bu durum, şeytanın sabit bir varlık olmaktan çok, bir yönelim biçimi veya bilinç sapması sistemi olduğunu gösterir.

Kur’an’da şeytanın en temel işlevi, hakikatin üzerini örtmek, algıyı bozmak, dost görünerek egemenlik kurmak ve kişiyi/ toplumu kendi özgür tercihinden uzaklaştırmaktır. Dolayısıyla bu mücadele sadece bireysel bir “ahlâkî günah” meselesi değil, aynı zamanda şirk, tâğût ve epistemik işgal ile ilgilidir.


---

1. Şeytan ile İblîs Farkı: Başlangıç Noktasının Ötesi

İblîs, belirli bir olayda (Âdem’in yaratılışında) öne çıkan bir bilinç varlığıdır. Secde etmeyip kibirlenmiştir (Bakara 2:34).

Ancak “iblîs” kelimesi Kur’an’da toplam 11 kez geçerken, “şeytan” 88 kez geçer.

Bu da gösterir ki Kur’an için asıl mesele bir defalık isyan değil, bu isyanın doğurduğu kalıcı sapma mekanizmasıdır.

Şeytan, hem İblîs’in sürdürülebilir hali hem de onun dışında toplumsal, düşünsel, politik bir sapma sistemidir.



---

2. Şeytanın "Söz Vermesi" ve Aldatıcı Söylemi

“Şeytan size fakirlik vaat eder ve size çirkinliği emreder.” (Bakara 2:268)

“O (şeytan), Allah hakkında yalan söyler.” (Nahl 16:63)

“İş bitince şeytan der ki: Allah size gerçek sözü verdi, ben ise size söz verdim ama ben yalancıyım.” (İbrahim 14:22)


Burada şeytan sadece içsel dürtü değil, ideolojik bir söylem üreticisidir. İnsanlara sistematik şekilde umut, korku, çıkar veya cehalet yoluyla yanıltıcı bir hakikat sunar.


---

3. Şeytanın Sosyal Varlığı ve Dostluk Kurma Mekanizması

“Şeytanlar, kendi dostlarına vahyederler.” (En’âm 6:121)

“Allah’ı bırakıp şeytanı dost edinenler…” (Nisâ 4:38-41)


Bu ayetlerde şeytan bireysel iç dürtü değil, bir iletişim ağı, ilişki sistemi ve ideolojik aidiyet üzerinden işler. Bu da şeytanı sadece düşman değil, bir şirk ağı haline getirir.


---

4. Vesvese: Şeytanın En Sessiz Silahı

“Vesvese veren sinsi şeytanın şerrinden…” (Nâs 114)

Vesvese, sadece “fısıltı” değil, düşünce bozulması demektir. Sessiz bir yönlendirme, fark ettirmeden bilinç sapmasıdır.



---

5. Şeytanla Mücadele Ne Demektir?

Kur’an şeytandan korunmak için şu yolları önerir:

“Ona karşı bilinçli olun.” (Fussilet 36)

“Salât ile Allah’ı an.” (A’râf 200-201)

“Kendi nefsini tanı.” (Şems 91:7-10)


Bu mücadele bir “lanetli varlığa karşı” değil, hakikati örten her yapıya, düşünceye ve sisteme karşı direniş anlamına gelir.


---

Kur’an’da “Velî” ve “Evliyâ” Kavramları


Kur’an’da “Velî” ve “Evliyâ” Kavramları





23 Mayıs 2025 Cuma

ŞAŞIRTAN AYETLER 2 😱



Dil: Gerçekliği Yaratan Güç ✨🗣️



Hedef doğru ama araç yanlış !

Kur’an’da geçen “Allaha daha çok yaklaştırsınlar diye” ifadesi özellikle Zümer Suresi 3. ayetteki bir pasajla ilişkilidir. Bu ayeti orijinal Arapça metniyle ve ardından kelime kelime analizle ele alalım:



Adiyât Suresi: Nankörlüğe ve Hırsa Karşı İlahi Uyarı ✖️



Tağut’un Gölgesinde Şirk Düzeni, Tevhid’in Işığında Kurtuluş🔎

🔎Kur’an’ın Gölgesinde Kaybolan Din: Hadis, Âlim ve Tağut Üçgeninde Şirk




KUR’AN’DA İLAH EDİNİLEN ŞEYLER



















1. İlah Kavramı: Anlam ve Kapsam

Kur’an’da “ilah” (إِلٰه) kelimesi, “kendisine yönelinen, yardım istenen, boyun eğilen, otorite kabul edilen” anlamında kullanılır. Tek hak ilah Allah’tır (Lâ ilâhe illâ Hu). Bu, hem ontolojik hem de işlevsel bir tevhid ilkesidir (bkz. Bakara 255; Tâhâ 14).

Ancak insanlar, Allah’ın dışında bazı şeyleri fiilî veya sembolik olarak ilah edinirler. Bu, sadece putlara tapmakla sınırlı değildir; otorite, yasa koyma, bağlanma, korku ve sevgi gibi alanlarda Allah’tan başkasına yönelme de bir “ilah edinme” biçimidir.

2. Kur’an’da İlah Edinilen Unsurlar

a. Putlar ve Heykeller (Asnâm)

“Siz ve babalarınızın uydurdukları isimlerden başka bir şey değildir bunlar...” (Necm 23)

“Sadece bir takım taşlara, tahta parçalarına tapanlar” (Hac 31)


Putlar maddi nesneler olabilir; ama asıl vurgulanan şey, bu nesnelere yüklenen ilahi niteliklerdir (şefaat, koruma, rızık verme vb.).

b. Hevâ (Arzu, Nefsî Tutkular)

“Hevâsını ilah edinen kişiyi gördün mü?” (Câsiye 23; Furkan 43)


 İnsan kendi tutkularına boyun eğdiğinde, hayatını bu arzulara göre şekillendirdiğinde, onları adeta bir tanrı yerine koymuş olur.


c. Âlimler, Ruhban Sınıfı

“Onlar, hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan başka rabler edindiler…” (Tevbe 31)


Buradaki “rab edinme”, Allah’a ait hüküm koyma yetkisini bu kişilere verme anlamındadır. (bkz. Tevbe 31, Maide 44)


d. Krallar ve Zorba Yöneticiler

“Firavun dedi ki: Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilahınız olduğunu bilmiyorum.” (Kasas 38)


Firavun’un kendisini ilah olarak sunması, sadece kendine tapılmasını değil, mutlak otorite ve yasa koyuculuk iddiasını ifade eder.


e. Mal, Servet, Çocuklar, Otorite

“Kadınlara, çocuklara, yığın yığın altın ve gümüşe… aşırı sevgiyle bağlanmak insanlara süslü gösterildi.” (Âl-i İmran 14)


Bu unsurlar da birer "ilah" olabilir; çünkü insan bunlar uğruna her şeyini feda edebilir, Allah’ın ilkelerini ikinci plana atabilir.


f. Şeytan

“Şeytanı veli (yakın-dost) edinenler...” (A’râf 30; Yâsîn 60)


Şeytanı ilah edinmek, onun telkinlerine uymak, onu hayat rehberi gibi izlemek anlamındadır.

---

3. İlah Edinmenin Anlam Boyutları

Kur’an’da bir şeyi ilah edinmek aşağıdaki fiillerle ilişkilenir:

İtaat etmek (taat) – (bkz. Tevbe 31)

Yasa koyma yetkisini tanımak – (Maide 44-50)

Sevgiyle bağlanmak – (Bakara 165)

Korkmak ve sığınmak – (Zümer 36-37)

Şefaat beklentisi – (Zümer 43-44)


---

4. Tevhid ve Yalnızca Allah’ı İlah Edinmek

“Sizin ilahınız tek bir ilahtır.” (Bakara 163)

“O’ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin Rabbidir.” (En’âm 102)


Tevhid, sadece Allah’ı tanımak değil; O’ndan başka tüm otoriteleri, yasaları, korku ve sevgi nesnelerini ilah konumundan çıkarmaktır.

---

5. Kur’anî Uyarılar: İlah Edinmenin Sonuçları

“Allah’tan başka ilahlar edinmeyin. Sonra azaba uğrarsınız.” (Şuarâ 213)

“Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma, yoksa azaba çarptırılanlardan olursun.” (İsrâ 39)



SONUÇ:

Kur’an’a göre, ilah edinme bir yönelme biçimidir: Kime/yere yöneliyorsak, onu ilahlaştırma riski vardır. Kur’an, insanın hem bilinçli hem de farkında olmadan yaptığı ilahlaştırmaları teşhir eder ve yalnızca Allah’a yönelmiş bir bilinç inşa etmeyi hedefler.


---

Sessizlerin Konuşması: Kur’an’da İntak Sanatı 🗣



Sessizlerin Konuşması: Kur’an’da İntak Sanatıyla Varlıkların Dil Bulması

Kur’an, sadece bir mesaj kitabı değil, aynı zamanda bir kelâm estetiğidir. Bu estetiğin en güçlü anlatım araçlarından biri, intak sanatıdır: Aslen konuşmayan varlıklara bilinç ve ifade yükleyerek konuşturmak. Kur’an’ın birçok yerinde dağlar, gökler, yer, deriler, uzuvlar, cehennem, hatta Kitap bile konuşur. Bu sanatsal tercih sadece bir anlatım süsü değil, derin bir varlık anlayışının dışavurumudur.

EMANET İnsanın Anlam Yükü 💢


Özellikle Ahzâb 33:72 ayeti merkezinde, “emanet”in sadece bir yükümlülük değil, aynı zamanda varlık bilinci, özgür irade ve anlam taşıyıcılığı olduğunu ortaya koyacağız.



Emr, Kelam, Levh-i Mahfûz

 “Emr” kavramını Kur’an’da izleyelim. Bu kelime Kur’an’da sadece “emir vermek” anlamında değil; aynı zamanda ilahi işleyiş, yaratılışın ardındaki düzenleyici ilke, hatta vahyin özü anlamında geçer.



Kurtuluş şefaatte değil 😔


"Kurtuluş şefaatte değil, Allah’tan gelen hak sözde, yani vahiyde gizlidir."




İNFİTÂR SURESİ 📜 Rabbin hakkında aldatan nedir?

📜 İNFİTÂR SURESİ – 



Size geldi mi Elçi ? 🗣

A’râf Suresi 35. ayet EVRENSEL MİDİR ?


A’râf Suresi 35. ayet şöyledir:

> “Ey Âdemoğulları! Size içinizden, âyetlerimi size anlatan elçiler geldiğinde, artık kim (günah işlemekten) sakınır ve (halini) düzeltirse, onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.” (A’râf 7:35)



Kur’an’daki Musibetlerin Modern Yansımaları 🩸

Firavun Dönemi Belaları



22 Mayıs 2025 Perşembe

ŞAŞIRTAN AYETLER 1 😱




İlgimi çeken şaşırtıcı ayetler🤔

Senin kıyametin ne zaman koptu?

Kur’an’daki içsel kıyamet teması



Resûl’e İtaat Edin, Nebi’ye Tâbi Olun


Resûl’e İtaat Edin, Nebi’ye Tâbi Olun: Kur’an Merkezli Bir Kavramsal İnceleme

Kur’an, dinî önderlik makamlarını “resûl” ve “nebi” kavramlarıyla temellendirirken, bu iki sıfatı birer "makam" veya "rütbe" olarak değil; birer işlev, bağlam ve görev ilişkisi içinde tanımlar. Bu nedenle Kur’an’daki “Resûl’e itaat” ve “Nebi’ye tâbi olmak” emirleri, yalnızca tarihsel şahıslar üzerinden değil, her dönemde geçerli olan vahiy-insan ilişkisini tanımlayan temel ilkelerdir.



Cehennemde İlk Söz: Sessizlik ve Sitem


Kur’an’da çok az kişinin fark ettiği, tüyler ürpertici bir içsel çöküş anı...

Bu, aslında bir cehennem sahnesi ama klasik anlamda değil — çünkü cehennem burada yakıcı bir ateş değil, bilincin kendiyle baş başa kaldığı bir yer.




Rûhu’l-Emîn, Rûhu’l-Kudüs ve CEBRAİL

Cibrîl Kavramının Kur’an’daki Anlamı



VAHY, İlhamdan Kitaba, Kalpten Arıya ✨

Kur’an’da vahiy kavramını teolojik, kavramsal ve bağlamsal açıdan detaylandırılmış şekilde sunuyorum. Bu çalışma üç ana başlık altında ilerleyecektir:



21 Mayıs 2025 Çarşamba

İnsanın İki Eliyle 👐 Oluşturduğu Şeyler

S-N-A (ص ن ع) Kökü Üzerine Kavramsal Bir İnceleme



Neden İkiyüzlü Bir Toplum Olduk?


Neden İkiyüzlü Bir Toplum Olduk?



Gerdanlıklar ve Kıyam


Gerdanlıklar ve Kıyam: Niyetin Sembol Dili


“Allah, Kâbe’yi —o Beyt-i Haram’ı— insanlar için bir kıyam kıldı. Aynı şekilde haram ayları, kurbanı ve gerdanlıklı hayvanları da…”
(Mâide 5:97)

Kur’an’ın eşsiz sembol dili içinde yer alan “gerdanlıklar” (el-qalāid) sadece süs eşyası değil; niyetin giydirilmiş halidir. Bu kavram, hem geçmişin geleneğini hem de hakikatin nişanesini içinde barındırır. Kur’an, gerdanlıklarla işaretlenmiş kurbanlıkları zikrederek bize, adanmışlığın görünür sembollerini hatırlatır.



Kendilerini "Ehl-i Sünnet" diye isimlendirenlere ♨️



“Ehl-i Sünnet” adıyla yaygınlaşan geleneksel mezhep anlayışını Kur’an süzgecinden geçirdiğimizde, şu şekilde yeniden düzenlenmiş ve detaylandırılmış bir sonuç karşımıza çıkar:


⚖️ Kur’an’a Göre Can, Mal, İffet Gibi Değerlerin Korunması ve Kısas İlkesi

Kur’an merkezli bir yaklaşımla “can, mal, ırz ve benzeri korunmuş değerler” 




Kur’an’daki Ağaç Sembolizmi 🫒

Kur’an’daki Ağaç Sembolizmi: Şecere, Sidre ve Bilinç Yolculuğu başlıklı, Kur’an merkezli bir kavramsal analiz metni sunuyorum. Bu metin, Âdem, Musa ve Muhammed kıssalarında geçen "ağaç" (şecere/sidre) sembolünü bilinç, vahiy ve sınanma ekseninde ele almaktadır.



Tîn Suresi; medeni bilinç süreci 🌿📜✨

Tîn Suresi, yalnızca incir ve zeytine değil, insanlık tarihindeki vahiy-medeni bilinç sürecine ve onun insan modelini nasıl şekillendirdiğine dair çok derin bir özet sunar. Bu sure, hem vahyin köklerini hem de insanın kaderini konu edilir.

Kur’an’da “Sağ Yan” ve “Sol Yan” Yönler ✨



Kur’an’da “Sağ Yan” ve “Sol Yan” Üzerine: Yönler Arasında Hakikat Yolculuğu ✨

Kur’an’da geçen yön bildiren ifadeler, sadece fiziksel yönleri değil, ahlaki ve bilinçsel yönelişleri de yansıtan sembolik anlatımlardır. “Sağ” ve “sol”, bu yönelişlerin en temel metaforlarıdır.



HARAM AYLAR: Sabit Zamanın İlahi Şahitleri

HARAM AYLAR: Sabit Zamanın İlahi Şahitleri

Kur’an, zamanı rastgele akıp giden bir süreç olarak değil, ölçülmüş, takdir edilmiş ve kutsal bir düzene göre işleyen bir sistem olarak tanımlar. Bu sistemin temel direklerinden biri de “eşhür-i hurum” – haram aylardır. Bu aylar, sadece savaşın yasak olduğu dönemler değil, ilahî takvimin sabit işaret taşları, toplumsal adaletin ve barışın zamanla kurduğu bağın sembolleridir.



TEVBE SURESİ "Hac Günü Verilen Ültimatom"

TEVBE: Hac Günü Verilen Ültimatom

Kur’an’ın dokuzuncu suresi olan Tevbe, diğer surelerden biçim olarak da içerik olarak da ayrılır. Ne besmeleyle başlar, ne de girişinde yumuşak bir tonda seslenir. Çünkü bu sure, artık söylenecek sözün söylendiği, safların ayrıldığı ve bir karar bildiriminin yapıldığı bir suredir. İçeriğiyle bir manifesto, tonu ve bağlamıyla ise bir ültimatom niteliğindedir. Ve bu ültimatom, "Hacc-ı Ekber günü" açıkça ilan edilmiştir.



HUNEYN: Müslümanların İçine Oturan Gün

HUNEYN: Müslümanların İçine Oturan Gün

Kur’an’ın doğrudan ismini andığı nadir savaşlardan biri olan Huneyn, tarihsel bir olaydan çok daha fazlasını temsil eder. Bu günün Kur’an’da geçmesi ve yalnızca Tevbe Suresi 25. ayette anılması, bize bu olayın maddi boyutundan ziyade kalplerde yaşanan kırılma ve yüzleşmeyi öğrettiğini gösterir. Huneyn, Müslümanların içine oturan bir gündür; çünkü zafer sarhoşluğuyla kaybedilen tevekkülün, niceliğe güvenip kalbi boş bırakmanın ağır bedelidir.



20 Mayıs 2025 Salı

Gönlü İslâm’a Isındırmak: Sadece İman Yetmez mi?

Gönlü İslâm’a Isındırmak: Sadece İman Yetmez mi?

Kur’ân-ı Kerîm, insanların yalnızca iman etmelerini değil, aynı zamanda gönülden teslim olmalarını da hedefler. Bu bağlamda "gönlü İslâm’a ısındırmak" tabiri, yüzeydeki bir inanç beyanının ötesinde, kalbin İslâm’a açılmasını, yani imanın bilinçle ve içtenlikle kabulünü ifade eder. Kur’ân’daki tabiriyle bu kişiler "muallafetu kulûbihim" olarak adlandırılır.




ÇOKLUK YARIŞI: UNUTUŞUN DİĞER ADI 💰



ÇOKLUK YARIŞI: UNUTUŞUN DİĞER ADI




Topladınız.
Biriktirdiniz.
Saydınız, çoğalttınız, övündünüz.
Nice rakamları kutsallaştırdınız.
Mallar, evlatlar, unvanlar, takipçiler, “beğeni”ler…

Ama bir şey oldu:
Unuttunuz.

Unuttunuz ki, çoğaltmakla var olunmaz, hakikatle buluşmakla olunur.
Unuttunuz ki, mezar taşları da çoğalır ama diriltmez.
Unuttunuz ki, çokluk yarışı bir oyundur.
Ve hayatın asıl oyun olmadığını.

“Çokluk yarışı sizi oyaladı
Ta ki kabirlere varıncaya dek...” (Tekâsür 102:1–2)

Kabir, gerçeğin susturulamayan çığlığıdır.
Orada artık ne sayılar konuşur, ne servet, ne de sahiplik.
Orada sadece şahitlik vardır:
"Ne için yaşadın?"
"Neyi çoğalttın?"
"Neyi yücelttin?"

Biriktirdiğin ne varsa, seninle değil;
geride kalanlarla kalacak.
Ama sen, önüne ne gönderdiysen onunla yargılanacaksın. (Bkz. Haşr 59:18)

Ey insanoğlu!
Sayılarla değil, anlamla yarış.
Çoklukla değil, adaletle övün.
Toplamak için değil, paylaşmak için yaşa.
Çünkü:
Mal çoğaltmak seni ebedî kılmaz,
Ama anlamlı bir ömür seni ebediyetle buluşturur.


---

Hikmet Nedir? İlahi Denge, Derinlik ve Yol Göstericilik 📖✨


📖✨Hikmet Nedir? İlahi Denge, Derinlik ve Yol Göstericilik



MÛSÂ, BALIK, İKİ DENİZ VE BİLGELİĞE GEÇİŞ 🌊



MÛSÂ’NIN MANEVÎ YOLCULUĞU – BALIK, İKİ DENİZ VE BİLGELİĞE GEÇİŞ 




Manevî Gelişim Yol Haritası – Mûsâ Kıssasına Göre 🌊

 Kur’an’daki Mûsâ ve Bilge Kul kıssasını (Kehf 60–82) esas alarak, modern bir bireyin manevî gelişim yol haritasını çıkaralım. Bu yolculuk, hem zihin hem de kalp eğitimi içerir. Her aşamada neyle karşılaşacağımızı, neyi öğrenmemiz gerektiğini ve hangi ahlaki yetkinliği kazanmamız gerektiğini göreceğiz:



Musa kıssası bireyin içsel eğitimi 🌊

Musa kıssasını kişisel düzleme, yani bireyin içsel eğitimi ve ahlaki gelişimi çerçevesinde değerlendirelim. Çünkü Kehf sûresindeki bu kıssa, yalnızca Mûsâ'nın değil, her bir insanın “olgunlaşma yolculuğunu” simgeler. 

Mûsâ burada aslında biziz. “O kul” ise bize hayatı, hikmeti ve sabrı öğreten İlahi eğitmen rolündedir.



Mûsâ ve “kul”un karşılaştığı ahlakî-sosyolojik temsiller ve sembolik katmanlar 🌊

Mûsâ ve “kul”un karşılaştığı üç olayı Kur’anî kavramlar, ahlakî-sosyolojik temsiller ve sembolik katmanlar çerçevesinde tek tek ele alalım.


---