29 Haziran 2025 Pazar

Uzaklardan Gelen İsimsiz Adam 👤




🕊️ Uzaklardan Gelen Hakikat: Yâsîn Suresi’ndeki İsimsiz Adamın Kıssası

📜 Ayetler (Yâsîn 36:13–27) Arasında Geçen Olay:

Kur’an, Yâsîn Suresi’nin 13. ayetinden itibaren, bir şehre gönderilen üç elçiden ve bu elçilerin toplum tarafından reddedilmesinden bahseder. Halk, elçileri yalanlar, onları taşlamakla tehdit eder. İşte bu esnada şehrin en uzak yerinden bir adam belirir.

“Ve şehrin en uzak köşesinden bir adam koşarak geldi. Dedi ki: 'Ey kavmim! Bu gönderilenlere uyun. Sizden hiçbir ücret istemeyen, doğru yolda olanlara uyun.'”
(Yâsîn 36:20–21)



Adam sadece söz söylemez, koşar. Ve hemen ardından gelen ayetlerde öldürülür; fakat onun için "cennet" müjdesi verilir.


---

🧭 1. Uzaklık ve Yakınlık: Fiziksel Değil, Ahlâkî Bir Harita

Bu kıssada coğrafya değil vicdan haritası çizilir. Adam, merkezden fiziksel olarak uzak olabilir ama hakikate en yakın kişidir. Tam tersi, şehir merkezindekiler (toplumun elitleri, kanaat önderleri) gerçeğe karşı en kör ve kibirli olanlardır.

Bu durum Kur’an’ın birçok kıssasında tekrar eder:

Lut kavminin azgınları şehir merkezindedir, Lut ise dışlanmıştır.

Musa’ya destek olan kişi sarayın dışından gizlice yaklaşır.

İbrahim ateşe atılırken, halkın merkezî gücü zulmetmektedir.

Ashâb-ı Kehf mağaraya çekilmiştir; şehirdekiler yozlaşmıştır.


🔁 Ders: Hakikat çoğu zaman merkeze değil, kenarlara siner.


---

🧍‍♂️ 2. İsimsiz Ama Ölümsüz: Temsilî Bir Karakter

Kur’an bu adamın adını vermez. Neden?

Çünkü bu adam her dönemde, her şehirde, her toplumda olabilir.

Adının olmaması, onun zamansız bir şahsiyet olduğunu gösterir. Bu adam, bugün de var olabilir:

Gerçekleri dillendiren ama sistem dışında kalan vicdan sahipleri,

Aklını ve kalbini kullanarak çoğunluğun aksine hakikate yönelen insanlar,

Halk arasında sessiz yaşayan ama bir an geldiğinde cesurca öne çıkan bireyler…


📌 O bir kişi gibi görünür ama aslında hakikatin sesidir.



---

🕯️ 3. Koşmak: Bilinçli Bir İyilik Aceleciliği

“Koşarak geldi” ifadesi (يَسْعَىٰ) sıradan değildir. Bu adam koşar çünkü vakit kaybı, zulme ortaklıktır.
Bu koşu bir eylem çağrısıdır:

Hakikatin yanında olmak için zaman bekleme,

İyiliği savunmak için resmî yetki arama,

Toplumun dönüşmesi için kalabalıkları değil, kararlılığı önemse.


⏳ Zaman akıyor. Adam bunu anlamış, koşmuştur.



---

⚖️ 4. Öldürülmesi: Gerçeğin Bedeli

Bu adam, sadece konuştuğu için öldürülür. Elçi bile değildir ama onların yanında yer aldığı için susturulur.

Bu, tarihte tekrar eden bir örüntüdür:

Habil öldürülür, sadece haklı olduğu için.

Şuayb kavmi, “ya bizim gibi ol ya da seni taşlarız” der.

Ashâb-ı Uhdûd, imanlarından dolayı diri diri yakılır.

Hz. Muhammed'e “ya sus ya da…” denir.


Kur’an’ın verdiği mesaj açıktır:
Hakikati savunmanın bedeli olabilir. Ama karşılığı, Allah katındadır.




---

🪷 5. “Keşke kavmim bilseydi…”

Adam öldürüldüğünde Kur’an onun şu sözünü aktarır:

“Keşke kavmim Rabbimin beni bağışladığını ve beni onurlandırdığını bilseydi!”
(Yâsîn 36:26–27)



Bu, kin değil; tebliğ ve merhamet temennisi dolu bir ifadedir. Onu öldüren kavmine bile hâlâ uyanmaları için bir çağrı vardır.
Gerçek bir mü’min, düşmanına bile acır. Çünkü mesele düşmanlık değil, hakikatin tanınmasıdır.


---

🌍 Günümüz İçin Dersler:

🔹 Gerçekler bazen “merkezden” değil, “kenardan” yükselir.
🔹 Kalabalık olmak değil, cesur ve kararlı olmak önemlidir.
🔹 Sessiz kalmak, haksızlığa ortaklıktır.
🔹 Herkes sustuğunda, konuşan bir kişi tüm kaderi değiştirebilir.
🔹 İsmin yoksa da tarihe iz bırakabilirsin.


---

🧩 Kıssa Yorumu Sonuç:

Yâsîn’deki o isimsiz adam, bir kişiden çok bir tavır, bir ahlâkî duruş, bir çağrıdır.
Bugün de her şehirde, her sistemde “uzakta” olan ama vicdanı uyanık insanlar vardır. Onlara düşen görev, gerçeği görüp koşarak o hakikate destek olmaktır.

“Merkez” senin bulunduğun yer değil, doğrunun olduğu yerdir.
Gerçek bir mü’min, ne kadar uzak olursa olsun, oraya koşarak gider.


---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder